Ozon Terapi
On dokuzuncu yüzyılın ortalarında keşfedilen ozon (O3) gazı, üç oksijen atomundan oluşan bir moleküldür. Ozon tedavisi bir yüzyıldan fazla bir süredir kullanılmaktadır. Etkileri kanıtlanmış, tutarlı, güvenlidir ve önlenebilir minimum yan etkilere sahiptir. Tıbbi ozon, ortamı dezenfekte etmek ve hastalıkları tedavi etmek için kullanılır. Etki mekanizması bakteri, virüs, mantar, maya ve protozoaların etkisiz hale getirilmesi, oksijen metabolizmasının uyarılması, bağışıklık sisteminin aktivasyonu ile gerçekleşir. Ozon ile tedavi edilebilen hastalıklar arasında enfekte yaralar (örn. diyabetik ayak, gangren), dolaşım bozuklukları, geriatrik durumlar, makula dejenerasyonu, allerji, otoimmunite, romatizma/artrit, kanser ve viral hastalıklar (örn. Coronavirus enfeksiyonları ve hepatit B) sayılabilir. Harici yaraların tedavisinde lokal olarak, kapalı bir sistemde cilt üzerine O3 gaz banyosu şeklinde uygulanması en pratik ve kullanışlı yöntem olarak kendini kanıtlamıştır.
Nasıl uygulanır?
Başlıca 10 farklı yöntemle ozon tedavisi uygulanmaktadır:
1. Majör AHT veya serum uygulama yöntemi:
Hastadan 50-200 ml. kan alınarak hastaya uygun dozu belirlenmiş ozon gazı ile karıştırılıp açılan damar yolundan geri verilir. Ya da serum içine belli miktarda yüklenen ozon damar yoluyla verilir. Tamamen steril ve tek kullanımlık sarf malzemesi ile yapılan işlem 20-30 dk. sürer.
2. Minör uygulama yöntemi:
Kişiden alınan 2-5 cc kan belirlenmiş dozda ozon gazı ile karıştırılarak kas içine enjekte edilir. Bu yöntem ile bağışıklık sistem aktivasyonu sağlanır. 1-2 dakikada işlem tamamlanır.
3. Subkutan uygulama yöntemi:
Belirlenmiş doz ve hacimdeki ozon gazı ince uçlu bir iğne ile cilt altına enjekte edilir. İşlem 1-3 dakikada tamamlanır.
4. Rektal ve vaginal uygulama yöntemi:
Ozon gazının tek kullanımlık tüp veya torba ile makat ya da vaginal yoldan verilerek hastaya infüze edilmesidir.
5. Kulak ve burun insüflasyonu yöntemi:
Belirlenen doz ve hacimdeki gaz özel aparatlarla yağdan geçirilerek kulak ya da burun yoluna insüfle edilir. Birkaç dakika süren bir işlemdir.
6. İntraartiküler (eklem içi) uygulama yöntemi:
Eklem rahatsızlıklarında uygun bir iğne ile belirli dozda ozon gazının eklem içine verilmesidir.
7. Kitle veya lezyon içi uygulama yöntemi:
Ozon gazının kitle veya lezyon içerisine uygun iğne yardımı ile verilmesidir.
8. Kas içi uygulama yöntemi:
Direkt olarak ozon gazının ağrılı kas bölgelerine mezoterapi iğne uçları ile uygulanmasıdır.
9. Torbalama yöntemi (Bagging):
Ozon gazının kapalı bir sistemde özel bir plastik torba içinde uygulanmasıdır. Ozona dayanıklı malzemelerle özellikle el ve ayaklardaki yaralar için kullanılır. Her seans 10-30 dakika sürer.
10. Termal ozon yöntemi:
Hastalar özel termal ozon kabinleri içine oturarak ya da yatar pozisyonda konumlandırılır. Başı dışarıda kalan hastanın buhar ve infrared ile terlemesi sağlanır. Gözenekler açıldıktan sonra 20-45 dakika kadar ortama ozon gazı verilerek vücudu ozonlama işlemi başlatılır. Tamamen acısız ve ağrısız keyifli bir ortamda gerçekleşen bu yöntemde işlem öncesi hasta çok tok olmamalı ve bol sıvı tüketmelidir.
Ozon tedavisinin faydaları:
- Metabolizmayı hızlandırır, kilo vermeyi kolaylaştırır.
- Güçlü bir ağrı kesici etkisi vardır.
- Alerji ve otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılır.
- Tiroid bezinin çalışmasını düzenler.
- Pankreastan insülin salınımını arttırır.
- Kan damarlarını genişletir, damar tıkanıklığını giderir.
- Vücudu virüs, bakteri, mantar ve kanserden koruyan beyaz kan hücrelerinin yapımını arttırır.
- Kansere karşı koruyucudur. Kanser tedavisindeki yan etkileri azaltır.
- Kanın oksijen taşıma kapasitesini arttırır.
- Mikropları düşük yoğunluklarda bile öldürür.
- Hücre enerji üretimini arttırır.
- Antioksidan enzimlerini daha etkin kılar.
- Vücutta birikmiş toksinleri yıkar.
- Bağışıklık sistemini dengeler, güçlendirir.
- Kan yapımını ve kemik iliği çalışmasını arttırır.
Kimlere uygulanamaz?
Ozonun uygulanmasının sakıncalı olduğu hastalıklar son derece sınırlıdır. Bunlar şöyle sıralanabilir:
- Alyuvarlarda bir enzim eksikliği ile seyreden favizm (Glukoz-6-Fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği) olarak adlandırılan hastalıkta
- Aşırı alkol kullanımında
- Hipertiroidi durumunda
- İleri derecede kansızlık ve kanla ilgili bazı rahatsızlıklarda (Hemofili, kanama-pıhtılaşma hastalıkları)
- Kronik tekrarlayıcı pankreas bezi iltihabı
- Yeni gelişmiş kalp enfarktüsü ve kanamanın aktif olarak devam ettiği beyin felci
- Ozona karşı alerjisi veya intoleransı (tahammülsüzlüğü) olanlarda (çok nadir görülen bir durum olup daha ziyade kokuya olan tahammülsüzlüklerde oluşur.)
Bu bakımdan uygulama öncesi bazı laboratuar analizleri yapılarak durum denetlenmelidir.